İncelemeler CdD Aromaları İnceleme Alanı

Ön bilgilendirme: Sevgili dostlar, 'diğer tarafta' İlke Kimya için zamanında yaptığım incelemeleri, forum yönetimi ile konuşup 'bu tarafa' da taşımaya karar verdik. İlke Kimya yetkilileri ile yaptığımız görüşmeden de olumlu bir izlenim edinince kolları sıvadım. Yeni bir şey yok, oraya yazdıklarımızı buraya da yazıp daha çok kişiye ulaşmasını arzu ediyoruz sadece. Orada göremeyenler burada görebilir, okuyanlar tekrar hatırlamak isteyebilir. İlginiz için şimdiden teşekkür ediyorum.

***
Herkese merhaba,

Bilindiği üzere 26 çeşit CdD aromasını tedarik etti. İnceleme için bize de gönderdiler, biz de elimizden geleni sizler için yapmaya çalışacağız.



CdD aromaları tıpkı FE aromaları gibi çok fazla demleme istemeyen türde aromalar. O yüzden vakit buldukça (birkaç gün sonra) aromaları ufak ufak burada yorumlamayı deneriz.



Bu aroma grubundan daha önce birkaç çeşit kullanmış, bazılarını sevmemiştim. Ancak zevkler değişiyor, bunu FE aromalarında da yaşadım. Eğrisiyle doğrusuyla izlenimlerimi yazmaya çalışacağım.

Daha evvel yüzde 2 ile demlemiş ancak bazılarında aromayı yetersiz bulmuştum. O yüzden bu sefer hepsini yüzde 2,5 ile demleyip yoğun gelirse sonradan seyrelteceğim.

İlk kez deneyeceğim tütün aromalarının yanında (daha evvel sadece Tabak No 1, 2, 4 ve 8'i kullanmıştım) meyve aromaları da mevcut. Mango, çilekli süt, karışık meyve, şeftali, kavun. Onların da tekil içilebilir olup olmadığına demleme sonrasında bakacağız.

Aromaları 3M nbase ile demleyeceğim. 3 mg ve 80-20 oran ile.



Aromaları daha önceden demleyen arkadaşların fikirlerini de burada görmek isterim. Hep birlikte zenginleştirirsek çok daha faydalı bir konu olur. ????

***

Melone
Açılışı söz verdiğimiz gibi kavunla yapalım.

1 günlük bir demlemeden sonrası Troy 1x V3 RDA ile tadına baktım. 26 GA tel, 6 tur bitişik sarım, 2,5 mm kılavuz, 0.84 ohm, 16.5 watt ve Fiber N'Cotton pamukla denemeyi yaptım. Bundan sonra da bu şekilde devam edeceğiz. Ayrıca başka bir atomizer kullanırsam onu belirtirim.

Öncelikle ifade edelim ki Monster Melon türü mix aromalardaki tropikal kavundan uzak bir kavun tadı ile karşı karşıyayız. Hafif acıya çalan bir kavun tadından ziyade tatlıya doğru meyleden hoş içimli bir kavun bu. Yıllar önce bir kavun denemiş ve o tadı hiç bulamamıştım. Sanırım onu hatırlattı bana. Aroma biraz zayıf gibi ama. İki şeyden biri oldu: Ya yüzde 2,5 az geldi ya da 1 günlük demlenme yetersiz kaldı. Baskılara dayanamayıp şimdilik böylece yorumlamış olalım ama bu tada ilerde mutlaka yine döneceğiz.

Akıllardaki soru şu: Tekil içilir mi yoksa mix aroması mı yapılır? Bu haliyle nefis bir şekilde içilir. O konuda bir şüphe olmasın. Mix aroma da yapılabilir tabii. Bu kavun tadını nötr bir tütün aromasıyla bile karıştırmak mümkün. Böyle çılgınlıklar yapasım var ileride.

İlk izlenim gayet olumlu. Bence pişman etmez. Birkaç gün daha geçse daha net konuşabilme imkanı olacak. Şimdilik hafif tatlı, gayet hafif, içerken yormayan bir tat aldım bu aromadan. Dediğim gibi yine döneceğiz.

Tabak No 8
Serinin en gözde aromalarından. Hakkını verelim, bu kadar rağbet görmesi boş değil. hocamın doğru tespiti ile Parliament Blue'yu andıran bir havası var. Parliament Blue'yu da tarif etmek epey güç gerçi.

Dengeli bir tütün harmanı. 2 gün oldu demleyeli ama tatlar havada değil, oturmuş. Çiğ bir tat almadım. Hafif bir baharat, bir parça odunsu doku ve klasik bir tütün tadı. Sanırım en temiz böyle tarif edebilirim.

Flavors Express'teki Cohiba'yı andırsa da tam olarak onun gibi de değil. Onda tütün tadını daha bir tok almıştım, bunda ise baharat bir parça daha ön plana çıkıyor gibi. Ama çok değil. Misal No 1 olduğu gibi baharat iken bu öyle değil.

No 8 güçlü bir aroma. CDD'nin iyilerinden. Her zaman el altında bulunmasında fayda var. Tütünlü tatlar içmeyi seviyorsanız. Yüksek bir nikotin oranı ile boğaz vurumu daha tok olacaktır. Benim gibi prenses boğazına sahipseniz ve 3M gibi yumuşak, 3 mg gibi düşük oranla demlediğinizde boğaz vurumundan söz etmek mümkün olmuyor pek.

Tabak No 309
Gençler toplanın, bir efsaneden bahsedeceğiz. ????

Böyle 'tehlikeli' bir giriş yapmak istemezdim ama kendimi yine tutamadım. Daha ilk nefeste farklı bir tecrübe ile karşılaştığımı anladım. Ardından peşi sıra gelen nefesler. Bal ve tütünün hakikaten güzel uyumu.

Bal kelimesi bazı kişilerde boğazda bir gıcıklık hissini çağrıştırabilir. Lakin bu öyle bir tat değil. Sanki bir arı çiçekten yeni toplamış da atomizere dökmüş gibi. Balı bir yandan hissederken öte yandan çeşitli çiçek kokuları da içinize doluyor. Açıkçası bu çiçeksi tatlar da aromanın içindeki balı kıymetlendiriyor, farklı bir bal yapıyor.

Daha ikinci gün olduğu için tütün tadı geride. Henüz baskın değil. Bal da çok tatlı değil. Üstelik 3M'den gelen tatlılığa rağmen o derece tatlı değil. Burada acı ya da odunsu bir tütün tadından bahsetmiyoruz, çünkü bal tadı buna mani. Lakin bu bal tadının tütüne bu kadar güzel yakışacağını da tahmin edemezdim.

No 309 bundan sonra vazgeçilmez aromalarımdan biridir, dosta düşmana duyurulur.

Yine de bu aromayı her şeye rağmen sevmeyenler de çıkabilir. Tamamiyle şahsi görüşlerimdir. (Sigortamı yapayım da ne olur ne olmaz. )

Demlendikçe neler olabilir? Bal tadı artabilir. Tütün tadı artabilir. Bal ile tütünün bu tatlı rekabetinden kim galip çıkacak? Bunu da zaman gösterecek.

Uwe's Erd
Çilekli süt içeriği ile sunulan Uwe's Erd'de, Melone'da yaşadığımı yaşadım: Aroma yoğunluğu istediğim düzeyde olmadı. Yüzde 2,5 sanırım az geldi. Geriye kalan meyve aromalarında da benzer sonuçlar alırsam sanırım bundan sonra demlemelerimi en az yüzde 5 ile yapacağım.

Aroma bununla beraber bir arkadaşımızın belirttiği gibi kötü gelmedi bana. Çilekli süt tadını bariz şekilde veriyor, ama tabii bu haliyle esinti şeklinde veriyor. Ben, daha önce de belirttiğim gibi Troy'da denedim. Bir zaman sonra yeni atomizerim Manta'da da tadına bakarım.

Çilek mi süt mü ön planda derseniz çilek derim. Hafif ve suni olmayan bir çilek aroması sunuyor Uwe's Erd. Süt tadı belli belirsiz. Aromanın tüm azlığına rağmen güzel bir aroma deneyimi var. Ancak dediğim gibi en az yüzde 5 istiyor gibi.

Mango
Sevgili dostlar, yüz akı bir aromayı dikkatlerinize sunmak isterim: Mango!

Mango değil, adeta bingo! CdD'lerin meyve grubu içinde epey seveni olduğunu düşündüğüm mangoyu daha önce tüketmemiştim, benim için de bir ilk oldu. Özellikle meyve grubunun tekil tüketilebilir olup olmadığını a'ya sorduğumda mangonun çok talep gördüğünü söylediler. Bu bilgi üzerine de hemen ilk gün mangoyu demledim.

Aradan üç gün geçti. Mango atomizerdeki yerini aldı. Her zaman büyüsüne inandığım o ilk nefesten sonra da yüzümü güldürdü.

Tatlı bir mango aroması aldım likitten. Tatlı, ama şekerli değil. Nasıl oluyor bu derseniz, bu ikisine yüklediğim anlamı açıklamaya çalışayım:

Şekerli deyince insanın ağzında şeker tadı bırakan bir tattan bahsediyorum. Tatlı ise öyle değil, doğal bir tatlılık barındırıyor. Bu tat şekerden değil de meyvenin direkt kendisinden geliyor gibi.

Üçüncü meyve aromasını yorumluyorum. Kavunu da çok sevmiş ancak aromasını yetersiz bulmuştum hatırlarsanız. Mango beni bu noktada şaşırttı. Tam meyvelerin en az yüzde 5 ile demlenmesi kanaatine varacaktım ki mango dur dedi. Yüzde 2,5 dolu dolu yetti.

Benim için en önemli husus tek başına bu kadar güzel içilebilir bir mango oluşu. Bu noktada ilk demlediğim likitlerin arasında Tfa'nın Mango'su da vardı, onu hatırladım. Henüz hiçbir şey bilmezken. Mango demleyip mango içeceğimi zannederken. Sonuç fiyaskoydu. Tatsız tuzsuz berbat bir sözüm ona mango tadı. O günden bugüne meyve aromalarını hiç tekil demlemedim. Ta ki CdD'ye kadar. CdD Mango, ben şöyle güzel bir meyveli likidi üstelik mtl'de tüketmek istiyorum diyenlere kucak açıyor.

Tıpkı kavun gibi mango da tütün içerikleri ile karıştırılabilir ve eminim ki ortaya enfes tatlar çıkar. Ama bu haliyle bile kişiyi mutlu etmeye yetiyor.

Notu 10/10 olarak belirtip sözü bağlayalım.

Tabak No 118
Bu sefer kurulumu değiştirip deneme yaptım: Helix Kit, 28 GA Temco A1 tel, 2 mm kılavuz, 6 tur hafif aralıklı sarım, klasik olarak Fiber N'Cotton pamuk. 1,04 ohm ve 12.5 watt.

7 Mayıs'ta demlendi. Hafif bir pipo aroması vuruyor. Çok bilinen Rich Pipe'taki gibi yoğun değil. Hem pipo tütünü tadı yoğun değil hem de genel olarak aroma yoğun değil. Boğaz vurumu fazla yok. Ancak bu Helix'ten de kaynaklanıyor olabilir.

Biraz daha zorlasa taban aroması olacakmış sanki. Hatta bu haliyle bile taban aroması olabilir. Belki biraz daha demlenmeye ihtiyacı var. Kompleks bir tat alamadım ben 118'den. Yoğun tatlar içmekten canınız sıkıldığında 118'e şans verip damağınızı rahatlatabilirsiniz.

Tabak No 14
Yumuşak bir tütün aroması daha. Saf tütünden ziyade içerisine birtakım aromatik tatların karıştırıldığını söyleyebilirim. Esasında bu aromada karanfil olduğu söylenir ancak karanfil gibi keskin bir tadın bu aromada hissedilmemesi enteresan.

Tütüne eşlik eden bir parça kakaomsu bir tat hissettim. Net kakao olmadığı için kakaomsu dedim.

Nefesi içinize çektiğinizde buharı dolu dolu alıyorsunuz. O açıdan zayıf bir tat değil. Bir kahve yanında harika gider bu tat.

118'de pipodan gelen hafif bir tatlılık vardı, bunda da içindeki tam olarak tespit edemediğim o tattan gelen bir tatlılık var. Ancak Mango bahsinde de söylediğim gibi asla şeker değil. Likidi içilebilir kılan, onu destekleyen bir tür tatlılık.

Yine Helix ile denedim. Yüzde 2,5'un hayli hayli yettiğini söyleyebilirim oran olarak. Ben gayet sevdim. Elimdeki 26 tattan sıra bir daha kendisine ne zaman gelir bilemem ama yakın zamanda yine içmek isterim. ????

Tabak No 145
Sade tütün tadı. Hafif bir tatlılık da barındırıyor içinde. Belli belirsiz bir tatlılık. Uzun süre depoda bekletilip de sonra içilen kavruk tütün tadı var likitte. Nötr bir tat diyebilirim. Bu haliyle farklı bir tat sunmuyor, karışımlarda kullanılabilir bir havası var.

Boğaz vurumu fazla değil. Nbase de 3M olduğu için yumuşak yumuşak içiliyor.

Tabak No 22
Bugünün aroması 22. Hak geçmesin diye rastgele alıyorum kutunun içinden. ????

Tabak No 22, hafif çikolatalı tütün tadını öne çıkaran bir aroma. Çikolata baskın tat olsa da ağır değil. Çikolata da değil hatta, çikolata sosu diyebiliriz. Hoş bir aroma katmış ve geri çekilmiş. Tütün tadı altlarda. Yani içinde tütün olduğunu bilmesek tütün de diyemeyiz pek.

CdD'de tütünden bahsederken dikkatli olmak lazım. Akıllara bildiğimiz tütün gelmesin. Onun aromatik bir simülasyonu şeklinde düşünelim. Ve CdD tütünü olarak kabul edelim. O tadı biraz çikolata sosu döküyoruz ve ortaya Tabak No 22 çıkıyor. Afiyet olsun.

Tabak No 98
Tütün tadına hafif bir baharat eşlik ediyor. Baharat kısmı baskın değil. Öyle çemen içerikli baharatlardan değil. Kararında. Aromaya tütün acılığı diyebileceğimiz bir tat katıyor. Harmanlanmış tütün tadına eklenen bir parça baharat gibi düşünebilirsiniz. Tatlılıklardan arındırılmış bir aroma tadı sunuyor No 98.

Tabak No 30
Ne zamandır CdD aromalarına ara verdik, bugün bir kaçamak yapıp Spica Pro'yu elime gelen ilk likit ile doldurdum. Bu, Tabak No 30'dan ürettiğim likitti.

Şişenin üstünü kontrol ettim, bu aromayı 3M ile demlemişim. İçeriği kontrol ettim, tatlı ve güçlü bir tütün aroması yazıyordu. Tatlılık yok değil, ancak bu tatlılık misal FE'deki Golden Leaf'teki gibi bir tatlılık gibi gelmedi bana. Evet, hayli güçlü ve kararlı bir tütün aroması likitte kendini hissettiriyor. İçimi inanılmaz keyifli. Özellikle art arda aldığınız nefeslerin ardından CDD'ye özgü o tütün aromasını alıyorsunuz. Golden Leaf'te tatlılık aromanın kendisinde olmaktan ziyade ekstra eklenmiş gibiydi. Ama No 30'da bütünleşik bir tatlı tütün aroması buharlıyorsunuz. Biraz garip bir tarif olduğunun farkındayım lakin anlatmak hayli güç.

Çok tercih edilen No 1, 2, 4 ve 8 gibi amiral gemisi aromaların yanında bir alternatif olmayı sürdürecektir No 30. Tatlımsı tütünlerden hoşlanan, ancak bundan hoşlanırken de şekerli bir tattan kaçınanlar kendilerini No 30'a teslim edebilirler. Şekersiz bir çayın ya da acı bir kahvenin yol arkadaşı olmaya aday bir aromadan bahsediyoruz. İddiasız gibi görünebilir, ama tutkununun yakasını bırakmayacaktır.

Tabak No 2
CdD aromalarının içinde en fazla konuşulan, en fazla tüketilen aromalardan biri de No 2. İçerik olarak baharat ve tütün olarak karşımıza çıkan No 2, şekersiz - doyurucu bir kıvamda tütün aroması arayanlara el sallıyor.

Baharat, No 2'ye kişilik kazandıran bir unsur. Ancak bu baharat tadı No 1'deki gibi 'ağır' ya da 'baskın' bir karakterde değil. Hissettiğiniz evvela tütün tadı oluyor, baharat onun peşine takılıyor. Hakikaten doyurucu ve dolu dolu bir tütün aroması No 2. Seveninin bu kadar çok olmasını anlamak mümkün.

Güzel harmanlanmış bir tütün tadına hafif baharat eklensin, yüksek mg'lı demlemelerde beni ateşli özleminden kurtarsın diyenler No 2'yi radarlarına alabilirler. Doğru bir tercih yapmış olacaklarına inanıyorum.

Frucht Mix
Bir başka meyve tabanlı aroma Frucht Mix'e eğilelim istiyorum bugün.

İda Rda'da 27 GA Temco A1 tel ve 0.99 ohm'la yaptığım kurulumdan sonra aldığım ilk nefes hafif ekşi bir tat sundu bana. İçerik olarak çok kısa bir biçimde karışık meyve aroması olarak tanımlayabileceğimiz Frucht Mix, Allah ne verdiyse sunuyor: Dalga dalga gelen neseflerde bazen şeftali baskın, bazen ananas, biraz üzüm tadı geliyor, biraz elma, genel toplamda ise böğürtlen tadı da var. İyi harmanlanmış bir karışık meyve aroması bu. Yüzde 2,5 dolu dolu yetiyor. Ağır bir şeker yok. Temiz bir meyve harmanı var. En az Mango kadar sevdim diyebilirim. Mtl'de bile beni memnun etmeye yetti. Gün boyu sıkılmadan içebileceğimiz bir aroma alternatifi olmuş. Tofita'nın böğürtlen versiyonunu andıran bir yönü var. Ekşimsi ya da mayhoş diyebileceğimiz tadı ile meyveseverleri ya da tekil meyve aroması arayışı içinde olanları mutlu edecektir.

Tabak No 4
İçtiğiniz likitleri farklı atomizerlerde deneyin, likitin değiştini göreceksiniz. Atomizerin mimari yapısı, kullandığınız tel ve pamuk, tercih ettiğiniz kurulum şekli ve daha sayamadığımız pek çok neden, likitin tadını değiştirirken sizi şaşırtacaktır. Herkesin bildiği bu açıklamayı yeniden neden yapıyorum? Biraz kendim için yapıyorum.

2018 kışında CdD'ler ile ilk tanıştığımda bunları eve bile sokmam demiş, sağda solda yazmış, epey de taşlanmıştım. No 1'in bende oluşturduğu olumsuz yargıyı sanırım denediğim diğer iki üç CdD aromasına genellemiştim. İki üç şeyden biri oldu: Ya büyük konuştum, tersi çıktı. Ya artık iyi atomizerler kullanmaya başladığım için likitleri de sevmeye başladım. Ya da ağzım tütünlü likitler içmeye iyiden iyiye alıştı.

Tabak No 4, daha evvel içtiğim ve beğenmediğim ya da beğenmediğimi düşündüğüm bir aromaydı. Şimdi, aradan geçen bir buçuk sene sonra bu aromanın neden bu kadar sevildiğini anlamış bulunuyorum.

Yaygın tabirle "geniş gövdeli" bir tütün aroması bu. Klasik bir CdD tütünü. Geniş gövdeliden kastımız dört bir yanı tütün aroması. Alttan alta baharat esintileri varsa da bu asla No 1'deki kadar fazla değil. Helix kitte yarım saattir püfür püfür buharlıyorum. Tütün aroması müptelaları için harika bir seçenek olacaktır. İşin açıkçası bu aromayı bu kadar beklettiğim için kendime de şaşırdım. Belki eski fikirlerimle yüzleşmek istemedim.

Kısacası, tok içimli, ağzınızda dolu dolu bir tütün ve eser miktarda baharat tadı istiyorsanız No 4 doğru adres. Esasında 1-2-4-8 dörtlüsünden biri zaten. En çok tüketilenlerden. En sevilenlerden. Zamanındaki fevri tavırlarımı en fazla yerle bir edenlerinden.

Pfirsich
Bugünleri çok bekledik, bugünlerin hayalini çok kurduk. 2 buçuk yıllık vape maceramda bugünleri de gördüysem tamamdır. Neden mi bahsediyorum? İzah edeyim.

Kendi halinde yaşayıp giden bir vaper olarak çok mu şey istemiştik? İstemiştik ki bir şeftali aromasını alalım, tek başına demleyelim ve buram buram şeftali içelim. Şimdiye kadar hangi şeftaliyi ya da başka bir meyveyi alıp demlesek hep saçma tatlar ortaya çıktı. O günler artık tarih oldu çok şükür. Pfirsich, şeftali severleri can evinden vuruyor. Hem yüzde 2,5 gibi son derece düşük bir oranla demliyorsunuz hem de Bursa şeftalisini getirip tankınızın içine döküyorsunuz. Bugünü bir milat olarak yazıyorum.

Pfirsich, temiz bir aroma. İçinde şeftaliden başka hiçbir şey yok. Şeker oranı son derece kararında, sulu bir şeftalide ne kadar şeker hissediyorsanız bunda da o kadar hissediyorsunuz. Ben, aradan geçen 1 aydan fazla bir süre sonra bugün İda Rda ile tecrübe ettim. Ne bir tat kaybı var ne de bir değişim. Daha önce başta Tfa olmak üzere pek çok şeftali aromasını tekil demledim ama hepsi yapay, bozuk ve içilemeyecek kadar kötü gelmişlerdi bana. Pfirsich bu alanda çok iddialı, bunu tereddütsüz söyleyebilirim.

Ciğer çekimde henüz denemedim ama eminim ki onda da harika şovlar yapacaktır hepimize.

CdD'nin meyvelileri genel itibariyle çok başarılı. Bazıları yüzde 2,5 ile yetersiz kaldı ama onların da tatlarında bir gariplik yoktu. Bu noktada İlke Kimya'dan eğer varsa diğer meyveli aromalarını da getirmeleri noktasında ricada bulunalım. Belli ki tekil meyve arayışı içinde olan dostları çok mutlu edecek CdD'nin meyvelileri.

Tabak No 20
S hocamın kulakları çınlasın, aromaları yorumla yorumla bitmiyor. Epey zamandır ara verdiğimiz CdD serisine birkaç aroma ile devam etmek isterim.

Tabak No 20, içerik itibariyle baharatlı tütün olarak bizlere sunulsa da ben deneyimlerimden dolgun bir baharat tadı alamadım. Daha evvel de belirtmiş olmalıyım, baharat tanımlaması biraz muallakta kalan bir tanımlama. Baharat ama ne tür / ne yoğunlukta bir baharat? Baharat deyince benim aklıma direkt No 1 geliyor mesela. Ona kıyasla söyleyecek olursak öyle bir tattan bahsetmek mümkün değil gibi gözüküyor. Çok ama çok gerilerden gelen, belli belirsiz, tütün tadının yanında kullanılan ekstra bir tattan söz açabiliriz. Bunun dışında No 20, hafif içimli bir tütün aroması. CdD'lerin klasiklerinden değil, öyle bir tütün tadı değil. Nasıl ki ateşlide light modeli var, No 20 için de "light CdD" diyebiliriz. Seri çekimlerde bana Virginia tütününü anımsattı, sevenler bilir.

Tabak No 17
a stoklarındaki iki pipo tütününden biri olan Tabak No 17, kardeşi No 118'e göre birkaç gömlek üstün. 118, neredeyse taban aroması olacak kadar sade bir tattı. 17 ise 118'e nispet yaparcasına gerçek pipo tütünü benim diye sesleniyor. Aromatik pipo kokusu, tütünseverlerin hoşuna gider. No 17, bu aromatik kokuyu atomizerinize büyük bir başarı ile taşıyor. Hafif çikolatamsı - kakaomsu bir dokunun da hissedildiği güzel bir aroma. Tütün tadı da gayet dengeli. Biri diğerinin önüne geçmiyor. Ben epey beğendim diyebilirim. Şimdiye kadar denememiş olduğuma pişman oldum.

Tabak No 7
Şöyle bir düşünüldüğünde CdD aromaları hakikaten güzel lezzetler sunuyor. Ben tütüncüyüm diyen arkadaşlar için çok fazla alternatif var. Sadesi, aromatik olanı, ballısı, arada meyve isteyenler için başarılı birkaç meyve aroması da cabası. Bunlardan biri de Tabak No 7.

Sade bir tütün aroması içmek istiyorsanız Tabak No 7 sizi bekliyor. Biraz FE'deki Real Cig'i andıran havası var. İçinde tütünden başka hiçbir şey yok: Baharat yok, çikolata ya da tatlılık yok, nötr bir tütün var. Hakkında söylenecek çok da bir şey yok ama böyle olmasına rağmen cazibesi yüksek. Öğleden sonramın tamamına yakını bu aroma ile geçti. Ida'yı üç kere filan doldurdum. Ve hâlâ sıkıldığımı söyleyemem.

Tabak No 119
CdD'lerde artık son kulvara giriyoruz. Epey uzun sürdü, farkındayım. Son bir gayretle kalan 7-8 aromayı da değerlendirip bitirmeyi düşünüyorum. Anlayışınız için teşekkür ederim.

119, dikkat çekici bir aroma. Önce bunu belirteyim. Kıyıda köşede kalan, sinik, olmasa da olur diyebileceğim bir aroma değil. İlk nefeslerde dikkatimi çeken bal türü bir tat oldu. Ancak 309'u aklıma getirince o tarz bir bal olmadığını anladım. Daha ziyade çiçeksi bir yapısı var. Aromatik bir yapıyı kendisinde barındırıyor. Dolgun bir aroma 119. Dolu dolu o aromayı hissediyorsunuz. Tütün tadı biraz gerilerde kalmış ama bu olumsuz bir durum değil. Bu tatlı yapısı belki 119'u sürekli içirtmez ama hani şeytan dürtüyor derler ya, sanırım o ifade bu aroma için geçerli olabilir. Birden şeytan dürtebilir ve eliniz 119'a gidebilir. Çiçeksi yapısı iç bayan bir kıvamda değil. Üst üste aldığınız nefesler, hep bir sonrakini davet ediyor. Ara ara hatırlatmakta fayda var, ben DL-MTL tüm likitlerimi 3 mg ile demliyorum. Daha yüksek mg seçeneklerinde bu aromaya niconun acılığı da eklenecek ve belki de bu durum bu çiçeksi yapıyı baskılayıp tütün tadını öne çıkaracak. Bunu bir tahmin olarak söylüyorum. Genel itibariyle görkemli bir aroma. CdD içinde şans verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bendeki izlenimi böyle.

Tabak No 35
İçer içmez acaba No 8 mi içiyorum dedirten bir tat. O kadar benzerlik kurdum ki bir de No 8 içme ihtiyacı hissettim. Neredeyse birebir. İkisini ayırt etmeden anlatmak pek mümkün değil gibi. Net bir tütün tadına eşlik eden hafiften bir baharat. Yine No 8'i anlatırken de söylediğim gibi Parliament Blue'yu çok andıran bir yönü var. Parliament sevenlerin, hazır likidini bulamayanların, bir buçuk ay demlenmesini beklemek istemeyenlerin doğrudan müracaat edecekleri bir aroma. İçinde birden fazla tütün aromasının bir harmanı varmış gibi bir hissiyat oluştu bende. Buna hafif bir baharat ekliyoruz, ortaya No 35 çıkıyor. Burada dikkat edilmesi gereken hem No 8'i hem de No 35'i tercih edenlerin aşağı yukarı aynı tadı alacaklarını bilmesi gerektiği. İkisinden birini tercih etmek daha mantıklı. Hani biri stok dışı kalırsa en azından bir alternatifi var. Benim CdD üst sıralarımda yer alacağı kesin. Böyle tütün tatlarına müthiş bir zaafım var. En güzeli de karıştır, ertesi gün iç. Ne çiğ bir tat ne de bir oturmamışlık hissi. Tam puanla benden geçti bu aroma.

Tabak No 63
İlk nefeste klasik CdD tütünü olmadığını anladığınız bir tütün aroması ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Çok bilinen No 2, 4 ve 8'deki tütün tadından daha başka. Bana daha ziyade bir tedarikçimizde American Blend adıyla sarılan Amerikan tütün harmanını çağrıştırdı. American Blend'i çok severim. Net bir harman olduğunu hissettiren ve esasında içinde tütün tadını destekleyen harici bir tat olmamasına rağmen keyifle kullandığım bir aromadır. Tabak No 63, onun biraz daha sade hali. Sanki içerisinde bulunan bir iki tütün çeşidi çıkarılmış gibi, öyle bir hali var. American Blend'i hiç denemeyenler için tarif etmek gerekirse hafif acıya çalan, yüksek nikolu demlemelerde boğazınıza oturacak sert karakterli bir tütün tadından bahsedebiliriz. Tabak No 63 bu hali ile görkemli bir tat değil, ancak sürekli aynı tonda tütün likiti tüketenler için farklı bir opsiyon olabilir.

Erdbeere
Çok uzun zaman sonra Penodat ile bir deneyim yaşadım. Kurulumu vereyim: Penodat Rta, 27 GA Temco Kanthal A1 tel, Fiber N'Cotton pamuk, 0.93 ohm ve 11 watt

V hocamla yaptığımız sohbette bu aromanın yüzde 2,5 ile yetersiz kaldığını konuşmuştuk. Kendisi benden daha evvel demlediği için tecrübelerine başvurdum. O, bir dahaki sefere yüzde 4 ile demleyeceğini söyledi. Bem garanti olsun diye yüzde 5'e çektim ve yorumlarım bu minvalde oluştu.

Öncelikle şunu ifade edeyim: Bu aroma dümdüz, sulu ve tatlı bir çilek. Mtl performansını epey beğendim. Ama yüzde 5 bana çok geldi. Aromanın yoğunluğunu boğazımda hissediyorum. Yine V hocama uyup yüzde 4'ün bu aromanın hakkı olduğunu söyleyeyim.

Çilek tutkunu arkadaşların, sade çilek tadı peşinde olanların doğruca gidip teslim olacakları bir aroma olmuş Erdbeere. Meyveli seride genelde vasat üstü olan CdD'nin başarılı meyve aromalarından biri. Daha önce incelediğimiz çilekli sütten bir adım daha önde olduğunu söyleyerek bitireyim.

Tabak No 158
Zengin, dolu ve hafif baharatlı bir tütün aroması içeriği ile sunulan No 158, bu içeriği hak edecek bir tatla karşımızda duruyor. Daha ilk nefeste sade ve tekil bir tattan ziyade bir harmanla karşı karşıya kaldığınızı anlıyorsunuz. Klasik CdD tütününden farklı bir tütün tadı sizi karşılıyor. Ya da kullanılan baharat içeriği o klasik tadı başkalaştırıyor. İlk başta bir kakao tadı aldım zannetsem de içmeye devam ettikçe aldığım o tadın kakaodan başka bir şey olduğunu anladım. Ne olduğunu hiçbir zaman bilemeyeceğimiz o aktar tatları bazı nefeslerde size kakao tadı aldığınızı düşündürebilir. Nasıl bitirelim? Şöyle: Tabak No 158, belki özellikle tercih edilebilecek bir aroma değil ama bir kez tercih ettiğinizde de sanırım sizi pişman etmeyecektir.

Tabak No 243
Cdd klasiklerine No 243 ile geri dönüyoruz. Sona yaklaştıkça artık iyice anlamış bulunuyorum ki çeşit çok olsa da CdD'lerde beş altı skala var: Meyveliler, sade tütün aromaları, baharatlı tütün aromaları, pipo tütünü, bal vb. içeren tütünler, puro tütünü. Her skalada üç dört aroma var ve bunların tamamını içince bu fikre sahip oluyorsunuz. Skalalar arasında benzerlikler çok fazla. No 243 de böyle. Bu kadar benzerlik olunca anlatımı da epey güç bir vaziyet alıyor. Yine de deneyelim: Evvela sade ama güçlü bir tütün. Sonrasında ise kuru bir tütün tadı olduğunu söyleyebilirim. Hatta kuruluk ön planda ve birkaç nefes sonra sanki o kuruluk hafif öksürüklere de sebebiyet veriyor. Yine de keyifli. Ida'da içiyorum an itibariyle. Başka tatlara bulaşmadan net bir tütün tadı almak istiyorum diyenler No 243'ü deneyebilirler. Muhtemelen içinde ekstra bir tat olmadığı halde dolgun bir tadı da var.

Tabak No 1
Serinin en ön planda olan aromalarından biri olan No 1, tütün tadının yanında hissettiğiniz çemen tadı ile meşhur bir aromadır esasında. Şişenin üzerindeki demleme tarihine baktım: 27 Temmuz'da demlemeye bırakmışım. Bir ayı geçkin bir süre yapar bu. Daha demlerkenki kokusundan bile geçmiş tecrübelerimi hatırlamıştım. Bu sayfalarda da defalarca belirttiğim üzere insanın eline, giysilerine kadar sinen bir baharat kokusu bırakırdı. Ancak No 1'e (çok sevilmesine rağmen) hiç bir ay tahammül edemediğim için bir ay sonraki performansını hiç tecrübe etmemiştim. Bu bir aylık zaman zarfının sonunda beni canımdan bezdiren çemen tadı ortadan kaybolmuş diyebileceğim kadar yok olmuş. Ancak bununla beraber o hayli dolgun tütün tadı da eski canlılığını yitirmiş. Ne tarafından bakacağız? Sanırım bunu denemeden bilemeyeceğiz. O her yeri kokutan çemen kokusuna ve tadına tutkunsanız bu aromayı benim gibi bir ay bekletmeyin. Değilseniz bekletin, ancak tütün tadındaki zayıflamaya da hazır olun. Ben ikincisini tercih ederim. O kadar uzağım ki No 1'e, ne zaman elim gitse başka bir aromayı tercih ede ede bir ay geçmiş. Tekrar ederek bitireyim: Benim aksime No 1'in güçlü tütün tadı ve çemen aromasına tutkun olan çok. Tek handikapı, etrafı rahatsız koku itibariyle rahatsız etmesi.

Tabak No 150
Geldik son aromaya. No 150'yi de No 1 ile aynı günde demlemeye bırakmıştım. Yine bir ayı geçkin bir süre sonra tadım testi yaptığımda aromanın zayıfladığını görüyorum. No 243 gibi sade tütün grubunda yer alan No 150, onun gibi kuru bir tütün değil. Sade olmasına rağmen (bir ayın sonunda) hafif aromatik tatlar da barındırıyor. Bu aromatik tatlar, daha ziyade bir pipo tütününü çağrıştırsa da yine de bu aromayı o gruba dahil etmek haksızlık olur. Bir ayın sonunda tadını kaybetmeye başlamasını, tadın çok azalmasını eksi yön olarak not edebiliriz. CdD'ler bu noktada bir garip. Bazıları uzun süre aynı performansı sürdürürken bazıları direnemiyor. İşin sonunda CdD demeyecek arkadaşlara az miktarda demlemelerini ve kısa sürede tüketmelerini söyleyebilirim. Bazı arkadaşlar inanamıyor ama bu aromalar demleme istemiyor. Bunu en net gerçek olarak bir kere de burada vurgulayalım.

Son Söz
CdD'ler içinde tedarik edilen 26 aromanın incelemesini dilimiz döndüğünce ve gücümüz yettiğince yapmaya çalıştık. 7 Mayıs'ta başlayan süreç neredeyse dört ay sürdü. Araya başka aromalar dahil oldu, seri bir inceleme yapamadık. Yine de tamamladığım için çok mutluyum. Benim için hakikaten zor bir süreçti. Birbirine epey benzeyen bu pek çok tat içinde ayrım yapmaya çalıştık. Bir fikir verebildi isek görev tamamlanmıştır. CdD'leri kim tercih etmeli? Evvela tütünseverler. Sonrasında demleme için vakti olmayanlar. Ve elbette sade meyve seven arkadaşlar. İlke Kimya'ya meyveli çeşitleri artırmaları yönünde bir istekte bulunalım. Bir ikisi dışında özellikle mtl tipi içimde hayli başarılı meyve grubuna sahip bir aroma firması CdD. Aromaların tedarikinde ve sonrasındaki süreçte bize desteklerini esirgemeyen İlke Kimya başta olmak üzere, okuyup fikir belirten tüm dostlara teşekkürü bir borç bilirim. Her inceleme sonrasında bir görevi ifa etmenin mutluluğu ile herhangi bir şeyi geride bırakmanın hüznü aynı anda sarar beni. Bu kez de öyle oldu. Hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

***
İlke Kimya stoklarına eklenen yeni CdD aromaları nedeniyle incelemelere devam ediyorum.

Espresso
Kokusu ile beni can evimden vuran Espresso'yu dün gece Spica Pro'da denedim. Benim için klasikleşen bir kurulum ile: Temco Kanthal A1 28 GA, 2 mm kılavuz, 6 tur aralıklı sarım, CB Prime pamuk. Bugün de aynı kurulumu IDA için yapıp bir de onda denedim.

Acı, kavruk bir tat beklentisi ile yola çıktım. Çünkü kokusu daha evvel de belirttiğim gibi bu yönde idi. Koku olayını yine hatırlayalım: Bende İtalyanların kahvesi espressoyu değil, bizim milli kahvemiz Türk kahvesini çağrıştırmıştı. Ancak likit formunda tadına baktığımda işler biraz değişti.

Türk kahvesi tadı gitti, yerine biraz tatlılık barındıran fakat bu haliyle de çok hoşuma giden bir kahve tadı geldi. Bu tatlılık konusunda bazı soru işaretlerim var. Kullandığım nbase Nirvana serisinden MMS olduğundan bu tatlılık oradan gelebilir. Bunu daha nötr bir VG karışımı ile denemek gerekir diye düşünüyorum. Mesela Carlo gibi bir VG.

İçimi inanılmaz keyifli bir kahve aroması bu. Gece denedikten sonra bende kalan kokuyu yakalayan ve kahve içmeyi çok seven eşim "kahveyi ne zaman içtin?" diye sordu bana. Ağızda kalan o kahve kokusu da enfes.

Bahsettiğim tatlılık Spica Pro'da daha fazla hissedildi ama ben yine de Spica Pro yorumunu (içiminin pürüzsüzlüğünden sebep) daha çok sevdim. Bütün bir gün bu aromayı içerim ama yine de bıkmam gibime geliyor.

O tatlılığı espressonun üstündeki köpüklere benzetebilirim. Hafif bir kremayı andıran bir yönü var.

Genel toplamda sözümün arkasındayım. CdD Espresso klas bir kahve aroması. Kahve konusunda gurmeleşmiş vaper dostlarımızı mutlu eder mi bilmiyorum ama ortalama bir kullanıcıyı, kahve ile de arası iyiyse yahut kahve aromalı likitler deneyip de henüz aradığını bulamayan birini sevindirecektir.

%2,5 ile tam performans. Üzerinden biraz daha vakit geçtiğinde neler olacak birlikte göreceğiz. Ama 24 saatlik demleme ile ben bir çiğlik, oturmamışlık hissi almadım. Bu anlamda da büyük bir avantajı elinde bulunduruyor CdD Espresso aroması.


Apfel
İlginç bir elma aroması ile karşı karşıyayız. Çok kısa olarak şöyle özetleyeyim: Kırmızı elmaları bilirsiniz, bazen onlar "koflaşır." Hani elmayı ısırmadan kütür kütür bir elma hayal edersiniz de o yumuşamış elma sizi hayal kırıklığına uğratır. İşte o tat CdD Apfel. Hayal kırıklığına uğratma açısından söylemiyorum, o kof ve kırmızı elma tadını vermesi hususunda belirtiyorum. Bu kof kırmızı elma tadının nasıl bu kadar başarılı simüle edilebildiğine hayret ettim.

Hem Drop Rda'da ciğer, hem Major v2'de mtl deneyimi yaşadım. Drop'da tat inanılmaz derecede yoğun geldi. Bu aromayı ciğer için kullanacakların (eğer aşırı aroma sevmiyorlarsa) %2,5 bandına çıkmalarını tavsiye etmem. Major'de tat o derece yoğun değildi ama yine de bir tık az olsa daha sevimli olabilirdi. Aromayı bir miktar tükettikten sonra şişenin üstüne nbase eklemeyi düşünüyorum.

Genel toplamda yumuşak kırmızı elma tadını başarılı bir şekilde veren bir aroma olmuş Apfel. Aynı tür elma tatlarından sıkılanlar için sürpriz bir alternatif olabilir.

Kasekuchen
Dümdüz bir çizkek aromasını sade şekli ile içmek ister misiniz? Bir taban aroması bu. Çok belli. Ancak bu hali ile de garip bir şekilde içim keyfi sunuyor. Derinlerden hafif bir süt tadı da geliyor. Bu aromayı çeşitli likitlerinizde rahatlıkla taban aroması olarak kullanabilirsiniz. Çilek, elma gibi meyveli tatlara ya da limon gibi hafif asitli tatlara yakışacağını düşünüyorum. Elimdeki Amazon'a bir parça karıştırıp tatmak fikri geldi aklıma mesela. Ondaki tart tadını biraz daha öne çıkarabileceğini hayal ediyorum. Ciğerde denemedim ama onda bile oluru var gibi duruyor. Uzun süreli kullanımda baygınlık verecektir. Arada rdalar ile kısa kısa içmek keyifli olabilir. Ben IDA rda'da denedim. Sade, hafif süt tadı barındıran, başarılı bir taban aroması olarak notumu aldım. %2,5 dolu dolu yetti. Tatta bir eksiklik ya da fazlalık hissetmedim.

Banana Schoki
Muzlu çikolata şöleni. Üç kelimeyle böyle ifade edebilirim. CdD'ler beni hiç şaşırtmıyor. Özellikle tütün dışındaki lezzetleri nokta atışı. İlke Kimya'nın sayfasındaki görsel inanılmaz başarılı. Muzları dilimleyin, üzerine sıcak bir çikolata dökün. İşte size Banana Schoki. Muz tadı daha arkada, çikolata tüm aromayı çevreliyor. Bayat, eskimiş bir çikolata tadı değil. İnsanın boğazına yapışıp kalan bir çikolata da değil. Ön planda olmasına rağmen ağır bir tat da değil. Her şey son derece iyi ayarlanmış bu aromada. Üzerine sıcak çikolata dökülmüş bir muzu ağzınıza attığınızda ne hissediyorsanız Banana Schoki'yi buharladığınızda da onu hissediyorsunuz. Fazla söze gerek yok. Bu iki tadı sevenler kaçırmasın.

Saure Limette
Yeşil limon aroması olarak sunulan Saure Limette benim de merak ettiğim tatlardan biriydi. Gelir gelmez demlediğim ilk parti aromalarından biri olmasının sebebi bu. Limon riskli bir aroma. Asitli tadı ön plana çıktığı anda tatlar kaçabilir. Ama korktuğum olmadı. Yeşil limon tadı tuhaf bir biçimde hem ekşi hem tatlı yönüyle dengeyi kurdu. Tam ekşi bir aroma dediğiniz anda beliren bir tür tatlılık, belki de o asitli tadın önüne geçiyor ve içimi keyifli bir aromaya dönüşüyor. Her zamanki 0.94 ohm bandından 1.20 bandına çıkıp denedim. Tat bana bir parça zayıf geldi. Kurulumum değiştiği için mi aldandım, yoksa olan biten bu kadar mı emin olamadım. Yine de bu aromayı tercih edeceklerin benim gibi %2,5 değil de en az 3-3,5 olarak demlemelerini tavsiye edebilirim. Sade ve tatlılı ekşili pürüzsüz bir limon tüketmek isteyenler gönül rahatlığı ile Saure Limette'yi tercih edebilir. CdD'ler beni sevindirmeye devam ediyor.
Not: Mtl tipi içimde, IDA Rda'da denedim.

Aprikose
Aprikose, bir kayısı aroması. Temiz bir kayısı tadı umdum, umduğumu da kısmen buldum. Kısmen diyorum ama bu tatla değil oranla alakalı bir durum olduğu için böyle söylüyorum. CdD aromaları özellikle meyve grubunda bu oran işini tam tutturamıyor. %2,5 ile gerçekten zayıf kaldı. %5 ancak kurtarır. Bu likite %2,5 daha aroma ekleyip öyle deneyeceğim. Tat güzel şeyler va'dediyor ama bu yüzde ile maalesef veremiyor.

Apfelkuchen
Elmalı turta aroması. Aroma oranı beni yine üzdü. Var bir şeyler, elma dokusunu hissediyorsunuz ama çok yetersiz kalıyor %2,5. Revize edip yeniden tadına bakacağım bunun da. Elma, Apfel'deki gibi değil. O net bir kırmızı elmaydı. Bunda hafif bir turta tabanı da hissediliyor. Ancak bu oranla o kadar zayıf kalıyor ki insan ne diyeceğini de şaşırıyor.

Cappucino
Aromayı henüz demlemeden kokusuna vuruldum. Sonra bir benzerlik kurdum: Bu koku Espresso kokusuna çok benziyordu. İki muhteşem koku. Ya nasip deyip %2,5 ile demledim. İlk nefeslerde o espresso kokusunu aldım ama sonradan süt tadı baskın çıktı. Tam bir kapuçinodan bahsedebiliriz bu anlamda. Espresso'yu da çok beğenmiştim ancak hatırlanacağı gibi 15 gün sonra tat ciddi anlamda zayıflamıştı. Yine aynısı olur endişesiyle bu sefer 30 değil 20 ml demledim. Espresso likitinin üstüne yoğun bir süt dökün, karşısınıza Cappucino çıkıyor. Gerçekçi. İkisi farklı aromalar olmasına rağmen ikisinden birini tercih etsem elim Espresso'ya gider. Ama akıllandım, az az demleyip içerim. Bununla beraber Cappucino da yabana atılacak bir tat değil. Sütlü espresso tadı almak isteyenlerin doğrudan tercihi olacaktır.